Investiție
Romanian (Rumence) “Investiție” Türkçe anlamı – English Meaning
Anlam ve Kullanım / Meaning and Usage / Înțeles și Utilizare
Türkçe: “Yatırım”. Para, zaman veya kaynakları, gelecekte bir fayda (kâr, gelir, değer artışı vb.) elde etmek umuduyla bir şeye (iş, mülk, hisse senedi, eğitim gibi) bağlama eylemi veya bağlanan şeyin kendisi.
Română: “Investiție”. Acțiunea de a aloca bani, timp sau resurse într-un proiect, activitate sau activ cu expectativa de a obține un beneficiu viitor (profit, venit, creștere în valoare etc.), sau lucrul respectiv în sine.
English: “Investment”. The action or process of investing money, time, or resources in a project, activity, or asset with the expectation of achieving a future benefit (profit, income, appreciation, etc.), or the thing itself that is invested in.
Kelime Türü / Part of Speech / Parte de vorbire:
İsim (Noun) / Substantiv
Dişil (Feminine) bir isimdir. Çoğul hali: investiții (yatırımlar).
TEMEL TANIMLAR VE ANLAMLAR / KEY DEFINITIONS AND MEANINGS / DEFINIȚII ȘI ÎNȚELESURI CHEIE
1. FİNANSAL YATIRIM (FINANCIAL INVESTMENT / INVESTIȚIE FINANCIARĂ):
Para veya sermayenin, finansal getiri (faiz, kâr payı, değer artışı) sağlaması beklenen finansal araçlara (hisse senetleri, tahviller, yatırım fonları vb.) konulması.
Exemplu / Örnek / Example:
RO: “Am făcut o investiție în acțiuni pe termen lung.”
TR: “Uzun vadeli hisse senetlerine bir yatırım yaptım.”
EN: “I made an investment in long-term stocks.”
2. GAYRİMENKUL YATIRIMI (REAL ESTATE INVESTMENT / INVESTIȚIE IMOBILIARĂ):
Kira geliri veya değer artışı elde etmek amacıyla konut, iş yeri, arsa gibi taşınmaz malların satın alınması.
Exemplu / Örnek / Example:
RO: “Investiția în apartamente în centrul orașului este foarte profitabilă.”
TR: “Şehir merkezindeki dairelere yatırım yapmak çok kârlı.”
EN: “Investment in apartments in the city center is very profitable.”
3. KİŞİSEL GELİŞİM YATIRIMI (PERSONAL DEVELOPMENT INVESTMENT / INVESTIȚIE ÎN DEZVOLTARE PERSONALĂ):
Zaman veya paranın, bir beceriyi, eğitimi veya kişisel gelişimi (örneğin, dil kursları, üniversite eğitimi, sertifika programları) finanse etmek için kullanılması.
Exemplu / Örnek / Example:
RO: “Educația este cea mai bună investiție în tine însuți.”
TR: “Eğitim, kendinize yapabileceğiniz en iyi yatırımdır.”
EN: “Education is the best investment you can make in yourself.”
ÖNEMLİ İFADER VE KALIPLAR / IMPORTANT PHRASES AND COLLOCATIONS / EXPRIMĂRI ȘI COLOCAȚII IMPORTANTE
Genel (General / General):
-
o investiție profitabilă → kârlı bir yatırım → a profitable investment
-
o investiție sigură → güvenli bir yatırım → a safe/secure investment
-
o investiție pe termen lung → uzun vadeli bir yatırım → a long-term investment
-
o investiție pe termen scurt → kısa vadeli bir yatırım → a short-term investment
-
a face o investiție → yatırım yapmak → to make an investment
-
a-și recupera investiția → yatırımını geri almak → to recover/recoup one’s investment
-
rentabilitatea unei investiții → bir yatırımın getirisi → the return on an investment (ROI)
Fiiller (Verbs / Verbe):
-
a investi → yatırım yapmak → to invest
-
a planifica o investiție → bir yatırım planlamak → to plan an investment
-
a administra o investiție → bir yatırımı yönetmek → to manage an investment
ÖRNEK CÜMLELER / EXAMPLE SENTENCES / PROPOZIȚII EXEMPLU
-
(Finans / Finance / Finanțe)
RO: “Diversificarea portofoliului este esențială pentru orice investiție de succes.”
TR: “Portföy çeşitlendirmesi, herhangi bir başarılı yatırım için esastır.”
EN: “Diversifying your portfolio is essential for any successful investment.” -
(İş / Business / Afaceri)
RO: “Compania noastră necesită o investiție substanțială pentru a se extinde.”
TR: “Şirketimizin genişlemesi için önemli bir yatırıma ihtiyacı var.”
EN: “Our company needs a substantial investment to expand.” -
(Kişisel / Personal / Personal)
RO: “Investiția în cursurile tale de formare profesională îți va aduce beneficii pe termen lung.”
TR: “Mesleki eğitim kurslarına yaptığın yatırım, uzun vadede fayda sağlayacak.”
EN: “Your investment in vocational training courses will bring benefits in the long run.” -
(Risk / Risk / Riscuri)
RO: “Orice investiție implică un anumit grad de risc.”
TR: “Her yatırım belli bir derecede risk içerir.”
EN: “Any investment involves a certain degree of risk.”