obiect
Romanian (Rumence) “obiect” Türkçe anlamı – English Meaning,
obiect (Rumence)
Anlam ve Kullanım / Meaning and Usage
Türkçe: “nesne, eşya, cisim; amaç, gaye, maksat; dilbilgisi: nesne, obje; konu”
English: “object, thing, item; purpose, aim, goal; grammar: object; subject”
Kelime Türü / Part of Speech:
İsim (Noun) / Noun
Nötr (Neuter) bir isimdir: un obiect (bir nesne), două obiecte (iki nesne)
TEMEL TANIMLAR VE ANLAMLAR / KEY DEFINITIONS AND MEANINGS
“Obiect”, fiziksel varlıktan soyut kavrama kadar geniş bir anlam yelpazesine sahip, çok yönlü bir kelimedir. Kullanıldığı bağlama göre anlamı değişir.
1. FİZİKSEL NESNE, EŞYA (PHYSICAL OBJECT, THING, ITEM):
Dokunulabilir, görülebilir, elle tutulur bir şey; belirli bir forma ve maddi varlığa sahip olan herhangi bir şey.
Exemplu / Örnek:
“Pe masă erau așezate diferite obiecte.”
→ “Masanın üzerine çeşitli nesneler yerleştirilmişti.”
→ “Various objects were placed on the table.”
“Acesta este obiectul meu preferat din casă.”
→ “Bu, evdeki en sevdiğim eşyam.”
→ “This is my favorite object in the house.”
2. AMAÇ, GAYE, HEDEF (PURPOSE, AIM, GOAL):
Yapılan bir eylemin veya var olan bir şeyin ardındaki neden, niyet.
Exemplu / Örnek:
“Obiectivul nostru principal este câștigarea campionatului.” (Not: ‘Obiectiv’ kelimesi bu anlamda daha yaygındır)
→ “Temel amacımız şampiyonluğu kazanmaktır.”
→ “Our main objective is to win the championship.”
“Care este obiectul discuției?”
→ “Tartışmanın konusu/amacı nedir?”
→ “What is the subject/purpose of the discussion?”
3. DİLBİLGİSİ TERİMİ: NESNE (GRAMMAR: OBJECT):
Cümlenin öznesinin eylemini alan veya o eylemden etkilenen ögedir.
Exemplu / Örnek:
“În propoziția «Eu citesc o carte», «o carte» este complementul direct (obiectul direct).”
→ “«Ben bir kitap okuyorum» cümlesinde, «bir kitap» doğrudan nesnedir.”
→ “In the sentence ‘I read a book’, ‘a book’ is the direct object.”
4. KONU, MESELE (SUBJECT, MATTER):
Bir konuşmanın, tartışmanın, incelemenin veya düşüncenin odak noktası.
Exemplu / Örnek:
“Obiectul cercetării mele este comportamentul animalelor.”
→ “Araştırmanın konusu hayvan davranışlarıdır.”
→ “The subject of my research is animal behavior.”
KÖKEN BİLGİSİ / ETYMOLOGY
Rumence “obiect” kelimesi, Latince “obiectum” kelimesinden gelir. “Obiectum”, “objicere” fiilinin geçmiş zaman ortaç halidir (neutrum).
-
“ob-“ → önüne, karşısına
-
“jacere” → atmak, fırlatmak
Dolayısıyla, kelimenin kökenindeki anlam “önüne atılan şey” veya “karşıya konulan şey”dir.
Aynı Latince kökten birçok dilde benzer kelimeler türemiştir:
-
Italian: oggetto
-
Spanish: objeto
-
French: objet
-
English: object
-
Türkçe: obje, nesne
EŞ ANLAMLILAR & YAKIN ANLAMLILAR / SYNONYMS & RELATED WORDS
Nesne anlamında:
-
lucru → şey, eşya (thing)
-
articol → madde, makale, ürün (article, item)
-
item → madde, kalem, ürün (item – İngilizceden ödünç)
-
cosa → şey (thing – argo veya bölgesel)
Amaç anlamında:
-
scop → amaç, hedef (purpose, aim)
-
țintă → hedef (target)
-
obiectiv → hedef, amaç (objective – daha yaygın)
-
intenție → niyet (intention)
Konu anlamında:
-
subiect → konu (subject)
-
temă → konu, tema (theme, topic)
-
problemă → sorun, mesele (problem, matter)
ZIT ANLAMLILAR / ANTONYMS
Anlamına göre değişir:
-
subiect → özne, konu (gramerde ve felsefede ‘nesne’nin zıttı)
-
abstracțiune → soyutlama (somut ‘nesne’nin zıttı)
-
nimic → hiçbir şey (something/object’in zıttı)
ÖNEMLİ İFADELER VE KALIPLAR / IMPORTANT PHRASES & COLLOCATIONS
-
obiect personal → kişisel eşya (personal object)
-
obiect de artă → sanat eseri (object of art)
-
obiectiv principal → temel amaç (main objective)
-
obiectul discuției → tartışmanın konusu (the subject of the discussion)
-
obiect pierdut → kayıp eşya (lost property)
ÖRNEK CÜMLELER / EXAMPLE SENTENCES
-
“Nu atinge acest obiect! Este periculos.”
→ “Bu nesneye dokunma! Tehlikeli.”
→ “Do not touch this object! It is dangerous.” -
“Obiectivul companiei este de a-și extinde piața.”
→ “Şirketin amacı pazarını genişletmektir.”
→ “The company’s objective is to expand its market.” -
“Am predat toate obiectele personale la depozit.”
→ “Tüm kişisel eşyaları depoya teslim ettim.”
→ “I handed over all personal items to the storage.” -
“Verbul «a vedea» necesită un obiect direct.”
→ “«Görmek» fiili doğrudan bir nesne gerektirir.”
→ “The verb ‘to see’ requires a direct object.” -
“Obiectul acestei scrisori este cererea mea de concediu.”
→ “Bu mektubun konusu izin talebidir.”
→ “The subject of this letter is my leave request.”