spirit
Romanian (Rumence) “spirit” Türkçe anlamı – English Meaning,
spirit (Rumence)
Anlam ve Kullanım / Meaning and Usage
Türkçe: “ruh; hayalet; canlılık, şevk; anlam, öz”
English: “spirit; ghost; liveliness, vigor; meaning, essence”
Kelime Türü / Part of Speech:
-
İsim (Noun – Nötr Cins) / Noun (Neuter Gender)
TEMEL TANIMLAR VE ANLAMLAR / KEY DEFINITIONS AND MEANINGS
“Spirit” kelimesi, insanın maddi olmayan yönünü, belirli bir karakteri veya çeşitli soyut kavramları ifade eder. Çok geniş bir anlam yelpazesine sahiptir.
1. RUH / CAN:
İnsanın bedenine hayat veren, ölümsüz olduğuna inanılan maddi olmayan öz.
2. HAYALET / CİN:
Ölmüş bir insanın dünyada dolaştığına inanılan bedensiz varlık.
-
“Se spune că în castel bântuie un spirit.”
→ “Kalede bir hayaletin dolaştığı söylenir.”
→ “It is said that a ghost haunts the castle.”
3. CANLILIK / ŞEVK:
Enerji, heyecan ve yaşam dolu olma hali.
-
“Dansatorii au interpretat cu mult spirit.”
→ “Dansçılar çok fazla canlılıkla (şevkle) performans sergiledi.”
→ “The dancers performed with great spirit.”
4. ANLAM / ÖZ:
Bir şeyin ardındaki gerçek anlam veya niyet.
-
“Legea respectă spiritul, nu litera.”
→ “Yasa lafza değil, ruha (öze) uyar.”
→ “The law respects the spirit, not the letter.”
5. ALKIŞ TUTMA / MORAL:
Bir gruba ait olma, dayanışma ve motivasyon duygusu.
-
“Spiritul de echipă este esențial pentru succes.”
→ “Ekip ruhu başarı için esastır.”
→ “Team spirit is essential for success.”
6. İÇKİ / ALKOL (Genellikle Çoğul Haliyle):
Damıtılarak yapılan yüksek alkollü içecek.
-
“Băuturile spirtoase sunt foarte puternice.”
→ “Alkollü içkiler (spiritler) çok güçlüdür.”
→ “Spirits are very strong.”
KÖKEN BİLGİSİ / ETYMOLOGY
Kelime, Latince “spiritus” (nefes, ruh, hayat) kelimesinden ödünç alınmıştır. Latince kök “spirare” (nefes almak, üflemek) fiiline dayanır. Bu kök, İngilizcedeki “spirit”, “inspire”, “respire” ve Türkçedeki “spirituel” gibi birçok kelimenin de kaynağıdır.
EŞ ANLAMLILAR & YAKIN ANLAMLILAR / SYNONYMS & RELATED WORDS
-
suflet → ruh, can (soul – often more emotional or personal)
-
fantomă → hayalet (phantom)
-
stafie → hayalet, hortlak (apparition, specter)
-
energie → enerji (energy)
-
entuziasm → coşku (enthusiasm)
-
vigoare → canlılık, dinçlik (vigor)
-
esență → öz (essence)
-
alcool → alkol (alcohol)
ZIT ANLAMLILAR / ANTONYMS
Anlamına göre değişiklik gösterir:
-
trup → beden (body)
-
materie → madde (matter)
-
letargie → uyuşukluk, halsizlik (lethargy)
-
oboseală → yorgunluk (tiredness)
-
plictiseală → can sıkıntısı (boredom)
ÖNEMLİ İFADELER VE KALIPLAR / IMPORTANT PHRASES & COLLOCATIONS
-
spiritul lui… → [birinin] hayaleti (the ghost of…)
-
spiritul legii → yasanın ruhu/özü (the spirit of the law)
-
spiritul vremurii → zamanın ruhu (the spirit of the times, Zeitgeist)
-
băuturi spirtoase → alkollü içkiler (spirits, alcoholic drinks)
-
spirit critic → eleştirel zihin (critical mind)
-
în spiritul… → […] ruhuna uygun olarak (in the spirit of…)
DİL BİLGİSİ NOTU / GRAMMAR NOTE
“Spirit” nötr cins (neutru) bir isimdir. Belirli artikeli “spiritul” şeklindedir. Çoğul hali “spirite“, belirli artikelli çoğul hali ise “spiritele” şeklindedir. Sıfat olarak kullanıldığında (örneğin, băuturi spirtoase) dişil/eril/çoğul halleri vardır: spirtoasă (dişil), spirtoas (eril), spirtoase (çoğul).
Durum | Form | Örnek (Türkçe) | Örnek (Rumence) |
---|---|---|---|
Tekil Belirsiz | un spirit | bir ruh | un spirit |
Tekil Belirli | spiritul | ruh | spiritul |
Çoğul Belirsiz | niște spirite | bazı ruhlar | niște spirite |
Çoğul Belirli | spiritele | ruhlar | spiritele |
ÖRNEK CÜMLELER / EXAMPLE SENTENCES
-
“Nu cred în spirite, dar povestile despre ele sunt captivante.”
→ “Hayaletlere inanmıyorum ama onlarla ilgili hikayeler büyüleyici.”
→ “I don’t believe in ghosts, but the stories about them are captivating.” -
“Sportivul și-a arătat spiritul de luptă până la final.”
→ “Sporcu, sonuna kadar mücadele ruhunu gösterdi.”
→ “The athlete showed his fighting spirit until the end.” -
“Este important să înțelegem spiritul, nu doar litera unui acord.”
→ “Bir anlaşmanın sadece lafzını değil, ruhunu da anlamak önemlidir.”
→ “It is important to understand the spirit, not just the letter of an agreement.” -
“Copilul este plin de spirit și veselie.”
→ “Çocuk, canlılık ve neşe doludur.”
→ “The child is full of spirit and cheerfulness.” -
“Magazinul vinde băuturi spirtoase și bere.”
→ “Dükkan, alkollü içkiler ve bira satıyor.”
→ “The store sells spirits and beer.”