avantaj
Romanian (Rumence) “avantaj” Türkçe anlamı – English Meaning,
avantaj (Rumence)
Anlam ve Kullanım / Meaning and Usage
Türkçe: “avantaj, üstünlük, yarar, fayda, kâr”
English: “advantage, benefit, edge, gain, profit”
Kelime Türü / Part of Speech:
İsim (Noun) – Neuter
TEMEL TANIMLAR / KEY DEFINITIONS
-
Üstünlük, Daha İyi Durum:
Bir kişi veya durumun bir diğerine kıyasla daha iyi, daha elverili veya daha güçlü olduğu konumu ifade eder.-
“Avantajul casei noastre este poziția centrală.”
→ “Evimizin avantajı merkezi konumudur.”
→ “The advantage of our house is its central location.” -
“Echipa noastră are un avantaj clar.”
→ “Takımımızın belirgin bir avantajı/üstünlüğü var.”
→ “Our team has a clear advantage.”
-
-
Fayda, Yarar:
Bir şeyden sağlanan olumlu sonuç veya kazanç.-
“Care este avantajul de a face asta?”
→ “Bunu yapmanın faydası/yararı ne?”
→ “What is the advantage/benefit of doing this?” -
“Acest parteneriat aduce avantaje pentru ambele părți.”
→ “Bu ortaklık iki taraf için de avantajlar/getiriler sağlıyor.”
→ “This partnership brings advantages for both parties.”
-
-
Spor, Oyun Terimi:
Spor müsabakalarında, genellikle teniste, skor durumu berabere (40-40) olduktan sonra kazanılan ve maçı kazanmak için gereken sayıyı elde etme fırsatı.-
“Nadal are avantaj! Meciul!”
→ “Nadal’ın avantajı var! Maç sayısı!”
→ “Nadal has the advantage! Match point!”
-
EŞ ANLAMLILAR & YAKIN ANLAMLILAR / SYNONYMS & RELATED WORDS
-
beneficiu → fayda, yarar (benefit, profit)
-
câștig → kazanç (gain)
-
superioritate → üstünlük (superiority)
-
preponderență → ağır basma, üstünlük (preponderance)
-
plus → artı, ek fayda (plus, bonus)
ZIT ANLAMLILAR / ANTONYMS
-
dezavantaj → dezavantaj, sakınca (disadvantage)
-
inconvenient → sakınca, rahatsızlık (inconvenience, drawback)
-
pierdere → kayıp (loss)
-
minus → eksi, eksiklik (minus, drawback)
ÖNEMLİ İFADELER VE KALIPLAR / IMPORTANT PHRASES & COLLOCATIONS
-
un avantaj competitiv → rekabet avantajı (a competitive advantage)
-
un avantaj decisiv → belirleyici avantaj (a decisive advantage)
-
a avea un avantaj → bir avantaja sahip olmak (to have an advantage)
-
a oferi un avantaj → bir avantaj sağlamak (to offer an advantage)
-
a profita de un avantaj → bir avantajdan yararlanmak (to take advantage of an advantage)
-
de avantaj → avantajlı (advantageous – sıfat gibi kullanılır)
-
Avantajul casei! (Oyunlarda) → Ev sahibi takım avantajı! (Home advantage!)
-
A fi în avantaj → Avantajlı konumda olmak (To be in an advantageous position)
KÖKEN BİLGİSİ / ETYMOLOGY
Kelime, Fransızca “avantage” kelimesinden doğrudan ödünç alınmıştır. Fransızcaya ise “avant” (ön, ileri) kelimesinden ve “-age” (lık, lik) ekinden türemiştir. Dolayısıyla kelimenin kökünde “öncelik, önde olma” anlamı yatar. Bu da “avantaj” kavramının özünü oluşturur: bir konuda önde veya daha iyi durumda olma.
KULLANIM NOTLARI / USAGE NOTES
-
“Dezavantaj“, “avantaj” kelimesinin en yaygın ve doğrudan zıt anlamlısıdır. Fransızca “dés-” (olumsuzluk öneki) önekinden türemiştir.
-
“Avantajos” sıfatı, “avantajlı, kârlı, faydalı” anlamlarına gelir.
-
“O afacere avantajoasă.” → “Kârlı bir iş.” (“A profitable business.”)
-
-
Günlük konuşmada ve iş dünyasında çok sık kullanılan bir kelimedir.
ÖRNEK CÜMLELER / EXAMPLE SENTENCES
-
“Cunoașterea limbilor străine este un mare avantaj pe piața muncii.”
→ “Yabancı dil bilmek iş piyasasında büyük bir avantajdır.”
→ “Knowing foreign languages is a big advantage on the job market.” -
“Nu văd niciun avantaj în a amâna decizia.”
→ “Kararı ertelemenin hiçbir faydasını görmüyorum.”
→ “I see no advantage in postponing the decision.” -
“A reușit să transforme dezavantajul în avantaj.”
→ “Dezavantajı avantaja dönüştürmeyi başardı.”
→ “He managed to turn the disadvantage into an advantage.” -
“Pregătirea noastră superioară ne-a dat un avantaj imens.”
→ “Üstün hazırlığımız bize muazzam bir üstünlük sağladı.”
→ “Our superior preparation gave us a huge advantage.” -
“Poziția geografică a țării este un avantaj major pentru turism.”
→ “Ülkenin coğrafi konumu turizm için büyük bir avantajdır.”
→ “The country’s geographical location is a major advantage for tourism.”