acuzaţie
Romanian (Rumence) “acuzaţie” Türkçe anlamı – English Meaning,
acuzatie (Rumence)
Anlam ve Kullanım / Meaning and Usage
Türkçe: “suçlama, itham, isnat; iddianame; suçlama eylemi”
English: “accusation, charge, allegation; indictment; the act of accusing”
Kelime Türü / Part of Speech:
İsim (Noun) / Noun
Dişil (Feminine) bir isimdir: o acuzatie (bir suçlama)
TEMEL TANIMLAR VE ANLAMLAR / KEY DEFINITIONS AND MEANINGS
“Acuzatie”, birisine karşı resmi veya gayriresmi bir suçlama yöneltme eylemini veya bu eylemin içeriğini ifade eder. Hukuki ve günlük bağlamlarda yaygın olarak kullanılır.
1. SUÇLAMA, İTHAM (ACCUSATION, CHARGE):
Birisine yasa dışı veya yanlış bir eylemde bulunduğunu söyleme eylemi.
Exemplu / Örnek:
“Acuzatiile împotriva lui s-au dovedit a fi false.”
→ “Ona karşı yapılan suçlamaların yanlış olduğu kanıtlandı.”
→ “The accusations against him proved to be false.”
“A respins toate acuzatiile.”
→ “Tüm suçlamaları reddetti.”
→ “He denied all the accusations.”
2. İDDİANAME (INDICTMENT):
Savcılık tarafından hazırlanan ve bir kişinin suçlandığı resmi belge.
Exemplu / Örnek:
“Acuzatia oficială a fost depusă la tribunal.”
→ “Resmi iddianame mahkemeye sunuldu.”
→ “The official indictment was filed with the court.”
3. SUÇLAMA EYLEMİ (THE ACT OF ACCUSING):
Birini suçlama fiili veya süreci.
Exemplu / Örnek:
“Procesul de acuzatie a fost lung și complex.”
→ “Suçlama süreci uzun ve karmaşıktı.”
→ “The process of accusation was long and complex.”
KÖKEN BİLGİSİ / ETYMOLOGY
Rumence “acuzatie” kelimesi, Fransızca “accusation” veya doğrudan Latince “accūsātiō” kelimesinden alınmıştır. “Accūsātiō”, Latince “accūsāre” (suçlamak) fiilinden türemiştir.
-
“ad-“ → -e, -a
-
“causa” → sebep, dava, suç
Dolayısıyla, kelimenin kökenindeki anlam “birisine karşı bir sebep/dava/suç isnat etmek”tir.
Aynı Latince kökten birçok dilde benzer kelimeler türemiştir:
-
Italian: accusa
-
Spanish: acusación
-
French: accusation
-
English: accusation
-
Türkçe: aküzasyon (hukuki terim)
DİL BİLGİSİ NOTU / GRAMMAR NOTE
“Acuzatie” dişil (feminine) bir isimdir ve belirli artikeli “-a” ekini alır. Çoğul hali düzenlidir.
Çekim (Dişil, Belirsiz Artikelli):
-
Nominativ-Acusativ: o acuzatie (bir suçlama)
-
Genitiv-Dativ: unei acuzatii (bir suçlamanın, bir suçlamaya)
Çekim (Dişil, Belirli Artikelli):
-
Nominativ-Acusativ: acuzatia (suçlama)
-
Genitiv-Dativ: acuzatiei (suçlamanın, suçlamaya)
Çoğul Hali:
-
Nominativ-Acusativ: acuzatii (suçlamalar)
-
Genitiv-Dativ: acuzatiilor (suçlamaların, suçlamalara)
EŞ ANLAMLILAR & YAKIN ANLAMLILAR / SYNONYMS & RELATED WORDS
Suçlama anlamında:
-
inculpare → suçlama, itham (charging)
-
imputatie → isnat, suç yükleme (imputation)
-
alegatie → iddia (allegation)
İddianame anlamında:
-
act de acuzatie → iddianame (indictment)
-
rechizitoriu → iddianame (indictment – daha resmi)
Genel anlamda:
-
blam → kınama, ayıplama (blame)
-
critica → eleştiri (criticism)
ZIT ANLAMLILAR / ANTONYMS
-
apărare → savunma (defense)
-
elogiu → övgü (praise)
-
achitare → beraat, aklanma (acquittal)
-
justificare → gerekçelendirme, haklı çıkarma (justification)
-
scuză → mazeret, özür (excuse)
ÖNEMLİ İFADELER VE KALIPLAR / IMPORTANT PHRASES & COLLOCATIONS
-
a face o acuzatie → bir suçlama yapmak (to make an accusation)
-
a respinge o acuzatie → bir suçlamayı reddetmek (to reject an accusation)
-
a dovedi o acuzatie → bir suçlamayı kanıtlamak (to prove an accusation)
-
acuzatie falsă → yalan suçlama (false accusation)
-
acuzatie gravă → ağır suçlama (serious accusation)
-
în fața acuzatiilor → suçlamalar karşısında (in the face of accusations)
-
act de acuzatie → iddianame (indictment document)
-
a fi sub acuzatie → suçlamalar altında olmak (to be under accusation)
ÖRNEK CÜMLELER / EXAMPLE SENTENCES
-
“Acuzatiile aduse împotriva politicianului au provocat un scandal.”
→ “Siyasetçiye yöneltilen suçlamalar bir skandala neden oldu.”
→ “The accusations made against the politician caused a scandal.” -
“Procurorul a citit acuzatia în sala de judecată.”
→ “Savcı, duruşma salonunda iddianameyi okudu.”
→ “The prosecutor read the indictment in the courtroom.” -
“Nu pot să accept această acuzatie fără dovezi.”
→ “Kanıt olmadan bu suçlamayı kabul edemem.”
→ “I cannot accept this accusation without evidence.” -
“Toate acuzatiile au fost retrase din cauza lipsei de probe.”
→ “Tüm suçlamalar, delil yetersizliğinden dolayı geri çekildi.”
→ “All charges were dropped due to lack of evidence.” -
“Acuzatia de coruptie este cea mai gravă.”
→ “Rüşvet suçlaması en ağır olanıdır.”
→ “The accusation of corruption is the most serious one.”


