a povesti
Romanian (Rumence) “a povesti” Türkçe anlamı – English Meaning,
a povesti (Rumence)
Anlam ve Kullanım / Meaning and Usage
Türkçe: “hikâye anlatmak, öykülemek”
English: “to tell a story, to narrate”
Kelime Türü / Part of Speech:
Fiil (Verb – Geçişli ve Geçişsiz) / Verb (Transitive and Intransitive)
TEMEL TANIMLAR VE ANLAMLAR / KEY DEFINITIONS AND MEANINGS
“a povesti” fiili, sözlü veya yazılı olarak bir olaylar dizisini, bir hikâyeyi anlatma eylemini ifade eder.
1. HİKÂYE ANLATMAK:
Gerçek veya kurgusal bir olayı, bir öyküyü sözle aktarmak.
-
“Bunica îi povestește copiilor basme.”
→ “Büyükanne, çocuklara masallar anlatıyor.”
→ “The grandmother tells fairy tales to the children.”
2. ANLATMAK, BAHSEtMEK:
Yaşanmış bir olayı, bir haberi veya bir bilgiyi detaylarıyla aktarmak.
-
“Povestește-mi totul de la început!”
→ “Bana her şeyi baştan anlat!”
→ “Tell me everything from the beginning!”
KULLANIM FARKLILIKLARI / USAGE NUANCES
-
“a povesti” vs. “a spune”: “a spune” (söylemek) genel bir ifadedir. “a povesti” ise daha uzun, detaylı, hikâye formatında bir anlatımı vurgular.
-
“a povesti” vs. “a narra”: “a narra” (anlatmak) daha edebi, resmi veya teknik bir terimdir (örneğin, bir filmi anlatmak). “a povesti” daha günlük, samimi ve yaygın kullanılan bir fiildir.
-
“a povesti” vs. “a relata”: “a relata” (nakletmek, bildirmek) daha resmi ve olgusal bir anlatım için kullanılır (haber, rapor). “a povesti” daha kişisel ve hikâyesel bir anlatıma işaret eder.
EŞ ANLAMLILAR & YAKIN ANLAMLILAR / SYNONYMS & RELATED WORDS
-
a narra → anlatmak, hikâye etmek (to narrate – edebi)
-
a relata → nakletmek, bildirmek (to relate, to report – resmi)
-
a spune → söylemek (to say, to tell – genel)
-
a descrie → betimlemek, tarif etmek (to describe)
-
a istorisi → hikâye etmek (to tell a story – arkaik/edebi)
ZIT ANLAMLILAR / ANTONYMS
-
a tăcea → susmak (to be silent)
-
a ascunde → saklamak, gizlemek (to hide)
-
a lăsa ne-spus → söylemeden bırakmak (to leave unsaid)
ÖNEMLİ İFADELER VE KALIPLAR / IMPORTANT PHRASES & COLLOCATIONS
-
a povesti un basm → bir masal anlatmak (to tell a fairy tale)
-
a povesti o întâmplare → bir olay anlatmak (to tell a story/an incident)
-
a-i povesti cuiva → birine bir şeyler anlatmak (to tell someone stories)
-
a nu mai povesti → anlatmamak, artık anlatmamak (to not tell anymore)
-
“Povestește-mi!” → “Anlat bana!” (Tell me!)
-
“Și-a povestit viața.” → “Hayat hikâyesini anlattı.” (He told his life story.)
KÖKEN BİLGİSİ / ETYMOLOGY
“a povesti” fiili, “poveste” (hikâye) isminden türetilmiştir. “Poveste” kelimesi, Slav dillerinden (Eski Kilise Slavcası “povĭstĭ”, Bulgarca “povest”, Rusça “povest'”) Rumenceye geçmiştir. Slavca kökü, “bilgi, hikâye, anlatı” anlamlarına gelir ve “po-” (hakkında) ve “vĕstĭ” (haber, bilgi) kelimelerinin birleşiminden oluşur. Dolayısıyla kelimenin özü “bir şey hakkında haber vermek, bilgi aktarmak” fikridir.
ÇEKİM / CONJUGATION (Şimdiki Zaman Örneği)
“a povesti” fiili, dördüncü grup (-i) düzenli fiillerindendir.
| Română | Türkçe | English |
|---|---|---|
| eu povestesc | ben anlatırım | I tell (a story) |
| tu povestești | sen anlatırsın | you tell |
| el/ea povestește | o anlatır | he/she tells |
| noi povestim | biz anlatırız | we tell |
| voi povestiți | siz anlatırsınız | you tell |
| ei/ele povestesc | onlar anlatır | they tell |
İLGİLİ KELİMELER / RELATED WORDS
-
poveste (isim) → hikâye, öykü (story, tale)
-
povestitor (isim) → hikâyeci, anlatıcı (storyteller, narrator)
-
povestire (isim) → anlatı, hikâye etme (narration, storytelling)
ÖRNEK CÜMLELER / EXAMPLE SENTENCES
-
“El poate povesti ore în șir.”
→ “O saatlerce anlatabilir.”
→ “He can tell stories for hours on end.” -
“Îmi povestește mereu despre călătoriile lui.”
→ “Bana hep seyahatlerini anlatır.”
→ “He always tells me about his travels.” -
“Vrei să-ți povestesc cum ne-am cunoscut?”
→ “Sana nasıl tanıştığımızı anlatayım mı?”
→ “Do you want me to tell you how we met?” -
“Povestește în detaliu, te rog!”
→ “Lütfen ayrıntılı anlat!”
→ “Tell it in detail, please!” -
“Ea a povestit o întâmplare foarte amuzantă.”
→ “Çok komik bir olay anlattı.”
→ “She told a very funny story.”
« Back to Glossary Index


