a provoca

« Back to Glossary Index

Romanian (Rumence) “a provoca” Türkçe anlamı – English Meaning,

a provoca (Rumence)
Anlam ve Kullanım / Meaning and Usage
Türkçe: “kışkırtmak, tahrik etmek; neden olmak, yol açmak; meydan okumak, düelloya çağırmak”
English: “to provoke, to incite; to cause, to trigger; to challenge (to a duel)”

Kelime Türü / Part of Speech:
Fiil (Verb – Düzenli, 1. Grup) / Verb (Regular, 1st Conjugation)


TEMEL TANIMLAR VE ANLAMLAR / KEY DEFINITIONS AND MEANINGS
“Provoca” fiili, bir tepkiye, duruma veya çatışmaya yol açmak amacıyla yapılan eylemi ifade eder. Hem olumsuz hem de nötr anlamlarda kullanılabilir.

  1. KİŞKIRTMAK, TAHRİK ETMEK:
    Birini öfkelendirecek veya saldırgan bir tepki verecek şekilde kasıtlı olarak rahatsız etmek.

    a provoca un război
    → “bir savaşı kışkırtmak”
    → “to provoke a war”

  2. NEDEN OLMAK, YOL AÇMAK:
    Belirli bir sonucu veya tepkiyi doğurmak (kasıtlı veya kasıtsız).

    a provoca o reacție alergică”
    → “alerjik bir reaksiyona neden olmak”
    → “to cause an allergic reaction”

  3. MEYDAN OKUMAK:
    Birini yarışmaya, düelloya veya bir eylemi yapmaya çağırmak.

    a provoca la duel”
    → “düelloya çağırmak”
    → “to challenge to a duel”

KULLANIM FARKLILIKLARI / USAGE NUANCES

  • A provoca” vs. “A cauza”: “A cauza” (neden olmak) daha nötr ve genel bir fiildir. “A provoca” ise daha çok olumsuz, istenmeyen veya şiddet içeren sonuçlara neden olmak anlamında kullanılır ve genellikle kasıt ima eder.

  • A provoca” (meydan okuma) vs. “A desafia”: “A desafia” da meydan okumak anlamına gelir ve daha yaygın kullanılır. “A provoca” bu anlamda daha eski, daha resmi veya özellikle düello bağlamında kullanılır.

  • A provoca” vs. “A instiga”: “A instiga” (azmettirmek, kışkırtmak) daha güçlü bir anlama sahiptir ve genellikle kanun veya suç bağlamında (isyan, şiddet) kullanılır.

EŞ ANLAMLILAR & YAKIN ANLAMLILAR / SYNONYMS & RELATED WORDS
a irita → kızdırmak, tahriş etmek (to irritate)
a enerva → sinirlendirmek (to annoy)
a exaspera → çileden çıkarmak (to exasperate)
a incita → kışkırtmak (to incite)
a stimula → uyarmak, teşvik etmek (to stimulate – can be positive)
a genera → üretmek, oluşturmak (to generate)
a determina → belirlemek, sebep olmak (to determine, to cause)
a desafia → meydan okumak (to challenge)

ZIT ANLAMLILAR / ANTONYMS
a calma → sakinleştirmek (to calm)
a potoli → yatıştırmak (to soothe)
a împăca → barıştırmak (to reconcile)
a descuraja → cesaretini kırmak, vazgeçirmek (to discourage)
a preveni → önlemek (to prevent)

ÖNEMLİ İFADELER VE KALIPLAR / IMPORTANT PHRASES & COLLOCATIONS
a provoca scandal → skandala neden olmak (to cause a scandal)
a provoca furia → öfkeye neden olmak (to cause fury)
a provoca râsul → gülmeye neden olmak (to cause laughter)
a provoca la bătaie → kavgaya davet etmek (to provoke a fight)
a provoca interes → ilgi uyandırmak (to provoke interest)
a provoca o criză → bir krize neden olmak (to cause a crisis)
a provoca schimbarea → değişimi tetiklemek (to trigger change)
a provoca intenționat → kasıtlı olarak kışkırtmak (to provoke intentionally)

KÖKEN BİLGİSİ / ETYMOLOGY
“Provoca” fiili, Latince “provocāre” fiilinden doğrudan miras kalmıştır. Bu fiil, “ileri, ön” anlamına gelen “pro-” öneki ve “çağırmak” anlamına gelen “vocāre” fiilinin birleşiminden oluşur. Dolayısıyla kelimenin kök anlamı “(birini dövüşmeye veya yarışmaya) ileri çağırmak, meydan okumak”tır. Aynı Latince kök, İtalyanca “provocare”, Fransızca “provoquer”, İspanyolca “provocar” ve İngilizce “provoke” kelimelerinin de kaynağıdır.

ÇEKİM / CONJUGATION (Şimdiki Zaman Örneği)
A provoca” düzenli bir fiildir ve 1. çekim grubuna (-a) aittir.

Zamir Rumence Türkçe English
eu provoc ben kışkırtırım I provoke
tu provoci sen kışkırtırsın you provoke
el/ea provocă o kışkırtır he/she provokes
noi provocăm biz kışkırtırız we provoke
voi provocați siz kışkırtırsınız you provoke
ei/ele provocă onlar kışkırtır they provoke

ÖRNEK CÜMLELER / EXAMPLE SENTENCES

“Comentariile lui au provocat o mare controversă.”
→ “Onun yorumları büyük bir tartışmaya neden oldu.”
→ “His comments provoked a great controversy.”

Nu-l provoca, este foarte nervos.”
→ “Onu kışkırtma, çok sinirli.”
→ “Don’t provoke him, he’s very nervous.”

“Polenul poate provoca alergii severe.”
→ “Polen, şiddetli alerjilere neden olabilir.”
→ “Pollen can cause severe allergies.”

“A fost provocat la un duel cu sabia.”
→ “Onu kılıç düellosuna çağırdılar.”
→ “He was challenged to a sword duel.”

“Noul film al regizorului provoca senzație.”
→ “Yönetmenin yeni filmi sansasyon yaratıyor.”
→ “The director’s new film is causing a sensation.”

« Back to Glossary Index