trece
“trece”
Anlam ve Kullanım:
-
Türkçe: “geçmek”, “geçip gitmek”, “geçirmek”
-
English: “to pass”, “to go through”, “to spend (time)”
Kelime Türü / Part of Speech:
-
Fiil (Verb, Geçişli/Geçişsiz – Transitive/Intransitive)
Seviyesi / Level:
-
A2 (Temel-Orta / Basic-Intermediate)
TEMEL KULLANIMLAR / KEY USAGES
-
“Geçmek” (Fiziksel Olarak – To Pass By/Through)
-
“Zaman Geçmek” (To Pass – Time)
-
“Timpul trece repede.”
→ “Zaman çabuk geçiyor.”
→ “Time passes quickly.”
-
-
“Geçirmek” (To Spend Time)
-
“Sınav Geçmek” (To Pass an Exam)
GRAMER BİLGİSİ / GRAMMAR NOTES
-
Çekim Örneği (Şimdiki Zaman):
-
Geçmiş Zaman: “a trecut” (geçti)
ÖNEMLİ İFADELER / IMPORTANT PHRASES
-
“a trece neobservat” → “farkedilmeden geçmek” (“to go unnoticed”)
TELAFFUZ / PRONUNCIATION
DİKKAT / WARNING
-
“Trece” vs “a traversa”:
-
“Trece” → genel geçme eylemi
-
“A traversa” → karşıya geçmek (bir nehri/karşıdan karşıya)
-
-
“A petrece” ile karıştırmayın: “a petrece” = “eğlenmek”
ÖRNEK CÜMLELER / EXAMPLE SENTENCES
-
“Autobuzul trece pe aici la fiecare oră.”
→ “Otobüs buradan her saat başı geçer.”
→ “The bus passes here every hour.” -
“Am trecut două ore așteptând.”
→ “Bekleyerek iki saat geçirdim.”
→ “I spent two hours waiting.” -
“Treceți strada numai pe la trecerea de pietoni!”
→ “Sadece yaya geçidinden karşıya geçin!”
→ “Cross the street only at the pedestrian crossing!”
Not: “Trece”, fiziksel hareketlerden zaman kavramına kadar geniş bir kullanım alanına sahiptir. Günlük konuşmada sıkça karşılaşılan temel fiillerden biridir.
« Back to Glossary Index

