abundenţă

« Back to Glossary Index

Romanian (Rumence) “abundenţă” Türkçe anlamı – English Meaning,

abundență (Rumence)
Anlam ve Kullanım / Meaning and Usage
Türkçe: “bolluk, bereket, fazlalık, genişlik, zenginlik”
English: “abundance, plenty, profusion, copiousness, richness”

Kelime Türü / Part of Speech:
İsim (Noun) / Noun
Dişil (Feminine) bir isimdir: o abundență (bir bolluk)


TEMEL TANIMLAR VE ANLAMLAR / KEY DEFINITIONS AND MEANINGS

“Abundență”, bir şeyin ihtiyaç duyulandan veya beklenenden çok daha fazla miktarda bulunması durumunu ifade eder. Genellikle olumlu bir çağrışımı vardır.

1. BOLLUK, BEREKET (ABUNDANCE, PLENTY):
Bir kaynağın veya malzemenin bol miktarda, fazlasıyla mevcut olması.
Exemplu / Örnek:
“Recolta a fost una de abundență anul acesta.”
→ “Bu yılki hasat bolluk içindeydi.”
→ “This year’s harvest was one of abundance.”
“În grădină este o abundență de flori.”
→ “Bahçede çiçek bolluğu var.”
→ “There is an abundance of flowers in the garden.”

2. ZENGİNLİK, ÇEŞİTLİLİK (RICHNESS, DIVERSITY):
Sadece miktar olarak değil, çeşitlilik ve kalite açısından da fazlalık.
Exemplu / Örnek:
“Abundența de idei din discuție a fost impresionantă.”
→ “Tartışmadaki fikir zenginliği etkileyiciydi.”
→ “The abundance of ideas in the discussion was impressive.”

3. FAZLALIK, İHTİYAÇTAN FAZLA OLAN (EXCESS, SURPLUS):
Gereğinden fazla olan miktar.
Exemplu / Örnek:
“Avem o abundență de mere, le putem da prietenilor.”
→ “Elma bolluğumuz var, arkadaşlara verebiliriz.”
→ “We have an abundance of apples, we can give them to friends.”


KÖKEN BİLGİSİ / ETYMOLOGY

Rumence “abundență” kelimesi, Fransızca “abondance” veya doğrudan Latince “abundantia” kelimesinden alınmıştır. “Abundantia”, Latince “abundare” (bol olmak, taşmak) fiilinden türemiştir.

  • “ab-“ → -den, -dan

  • “undare” → dalgalanmak, taşmak (“unda” – dalga)

Dolayısıyla, kelimenin kökenindeki anlam “dalgalar halinde taşmak” veya “sınırları aşmak”tır. Bu, bir şeyin çok fazla miktarda olması fikriyle doğrudan bağlantılıdır.

Aynı Latince kökten birçok dilde benzer kelimeler türemiştir:

  • Italian: abbondanza

  • Spanish: abundancia

  • French: abondance

  • English: abundance

  • Türkçe: abundanz (bilimsel terim), bolluk


DİL BİLGİSİ NOTU / GRAMMAR NOTE

“Abundență” dişil (feminine) bir isimdir ve belirli artikeli “-a” ekini alır. Çoğul hali düzenlidir.

Çekim (Dişil, Belirsiz Artikelli):

  • Nominativ-Acusativ: o abundență (bir bolluk)

  • Genitiv-Dativ: unei abundențe (bir bolluğun, bir bolluğa)

Çekim (Dişil, Belirli Artikelli):

  • Nominativ-Acusativ: abundența (bolluk)

  • Genitiv-Dativ: abundenței (bolluğun, bolluğa)

Çoğul Hali:

  • Nominativ-Acusativ: abundențe (bolluklar)

  • Genitiv-Dativ: abundențelor (bollukların, bolluklara)


EŞ ANLAMLILAR & YAKIN ANLAMLILAR / SYNONYMS & RELATED WORDS

  • belșug → bolluk, bereket (plenty, abundance – daha edebi)

  • prosperitate → refah (prosperity)

  • îmbelșugare → bolluk, bereket (abundance)

  • exces → aşırılık, fazlalık (excess)

  • supraabundență → aşırı bolluk (overabundance)

  • multitudine → çokluk, kalabalık (multitude)

  • ricșă → zenginlik, bolluk (wealth, richness)


ZIT ANLAMLILAR / ANTONYMS

  • lipsă → eksiklik, yokluk (lack)

  • sărăcie → yoksulluk (poverty)

  • raritate → nadirlik, azlık (rarity)

  • deficit → açık, noksan (deficit)

  • insuficiență → yetersizlik (insufficiency)


ÖNEMLİ İFADELER VE KALIPLAR / IMPORTANT PHRASES & COLLOCATIONS

  • de abundență → bolluk içinde, bol miktarda (in abundance)

  • abundență de resurse → kaynak bolluğu (abundance of resources)

  • an de abundență → bolluk yılı (year of abundance)

  • a trăi în abundență → bolluk içinde yaşamak (to live in abundance)

  • cornul abundenței → bolluk bereketi (cornucopia, horn of plenty)

  • abundență de precauție → ihtiyaten, tedbiren (abundantly cautious – for safety)


ÖRNEK CÜMLELER / EXAMPLE SENTENCES

  1. “Pădurea oferă o abundență de hrană și adăpost.”
    → “Orman, bol miktarda yiyecek ve barınak sağlar.”
    → “The forest offers an abundance of food and shelter.”

  2. “Vara avem o abundență de fructe proaspete.”
    → “Yazın taze meyve bolluğumuz olur.”
    → “In summer, we have an abundance of fresh fruits.”

  3. “Vorbea cu o abundență de detalii uimitoare.”
    → “İnanılmaz bir detay bolluğuyla konuşuyordu.”
    → “He spoke with an abundance of amazing details.”

  4. “Țara se bucură de o abundență de resurse naturale.”
    → “Ülke, doğal kaynak bolluğuna sahiptir.”
    → “The country enjoys an abundance of natural resources.”

  5. “Abundența de opțiuni l-a făcut ezite.”
    → “Seçeneklerin bolluğu onu tereddütte bıraktı.”
    → “The abundance of options made him hesitate.”

« Back to Glossary Index