cursă
Romanian (Rumence) “cursă” Türkçe anlamı – English Meaning,
cursă (Rumence)
Anlam ve Kullanım / Meaning and Usage
Türkçe: “1. yarış, 2. tuzak, pusu, 3. sefer (ulaşım)”
English: “1. race, 2. trap, snare, ambush, 3. run (transportation)”
Kelime Türü / Part of Speech:
İsim (Noun – Dişi Cins) / Noun (Feminine)
TEMEL TANIMLAR VE ANLAMLAR / KEY DEFINITIONS AND MEANINGS
“Cursă” kelimesinin birincil üç anlamı vardır ve bağlamına göre hangisinin kullanıldığını anlamak çok önemlidir.
1. YARIŞ (SPOR VEYA MÜCADELE):
İki veya daha fazla katılımcının bir hedefe ulaşmak veya birbirlerinden daha hızlı olmak için yarıştığı organizasyon veya eylem.
-
“Cursă de cai”
→ “At yarışı”
→ “Horse race” -
“A câștiga o cursă”
→ “Bir yarışı kazanmak”
→ “To win a race”
2. TUZAK, PUSU (AV VEYA SAVAŞ):
Bir hayvanı yakalamak veya bir düşmanı alt etmek için kurulan gizli tuzak veya pusu. Mecazi olarak da kullanılır.
-
“A prinde în cursă”
→ “Tuzağa düşürmek”
→ “To catch in a trap/snare” -
“A pune o cursă”
→ “Tuzak kurmak”
→ “To set a trap/an ambush”
3. SEFER, SEYRÜSEFER (ULAŞIM):
Bir taşıtın (uçak, otobüs, tren vb.) iki nokta arasında yaptığı belirli bir gidiş veya geliş yolculuğu.
-
“Cursă de autobuz”
→ “Otobüs seferi”
→ “Bus run / bus service” -
“Cursa de la ora 18:00”
→ “Saat 18:00’deki sefer”
→ “The 6:00 PM run / flight”
KULLANIM FARKLILIKLARI / USAGE NUANCES
-
Yarış vs. Tuzak: Bu iki anlam birbirinden oldukça farklıdır. Anlamı ayırt etmek için kelimenin hangi fiillerle veya diğer kelimelerle kullanıldığına bakılır:
-
Yarış:
a participa la o cursă
(bir yarışa katılmak),a câștiga o cursă
(bir yarışı kazanmak). -
Tuzak:
a cădea în cursă
(tuzağa düşmek),a întinde o cursă
(tuzak kurmak).
-
-
Ulaşım Bağlamı: “Sefer” anlamı, genellikle bir taşıtın ismiyle birlikte kullanılır:
cursă de avion
(uçak seferi),cursă feroviară
(tren seferi).
EŞ ANLAMLILAR & YAKIN ANLAMLILAR / SYNONYMS & RELATED WORDS
Yarış (Race) anlamı için:
-
competiție → yarışma, müsabaka (competition)
-
concurs → yarışma (contest)
-
întrecere → yarış, müsabaka (competition, contest)
Tuzak (Trap) anlamı için:
-
capcană → tuzak (trap, snare – en yaygın eş anlamlısı)
-
ambuscadă → pusu (ambush – askeri terim)
-
laț → kement, tuzak (noose, snare)
Sefer (Transport) anlamı için:
-
drum → yol (trip, journey)
-
traseu → güzergah (route)
-
zbor → uçuş (flight – sadece uçaklar için)
ZIT ANLAMLILAR / ANTONYMS
Anlamına göre değişir:
-
Yarış anlamı için:
pace
(barış),colaborare
(işbirliği) -
Tuzak anlamı için:
eliberare
(kurtuluş),salvare
(kurtarma) -
Sefer anlamı için:
staționare
(duraklama, bekleme)
ÖNEMLİ İFADELER VE KALIPLAR / IMPORTANT PHRASES & COLLOCATIONS
-
cursă înarmată → silahlı soygun (armed robbery – argo ve özel bir kullanım)
-
a da cursă → (1) koşmak, (2) sefer yapmak (to run, to make a run)
-
a face cursa → (otobüs, tren vb.) sefer yapmak (to do the run)
-
a cădea în cursă → tuzağa düşmek (to fall into a trap)
-
a-și pune cursa → (argo) kaçmak, tüymek (to run away, to flee)
KÖKEN BİLGİSİ / ETYMOLOGY
“Cursă” kelimesi, Latince “cursa” (koşu, yarış) kelimesinden gelir. Bu kelime, “koşmak” anlamındaki “currere” fiilinden türemiştir. “Koşmak” fiilinden türeyen bu kök, hem “yarış” hem de “sefer” (düzenli koşu/yolculuk) anlamlarını doğal olarak ortaya çıkarmıştır. “Tuzak” anlamı ise, av hayvanlarının veya düşmanların “koşturulduğu” veya “kovalandığı” bir alan veya düzenek fikrinden evrilmiş olabilir.
ÇOĞUL HALİ / PLURAL FORM
-
cursă (tekil) → curse (çoğul)
-
Örn:
o cursă de autobuz
(bir otobüs seferi) →două curse de autobuz
(iki otobüs seferi)
ÖRNEK CÜMLELER / EXAMPLE SENTENCES
-
Yarış:
“A luat startul în cursă.”
→ “Yarışa start aldı.”
→ “He started the race.” -
Tuzak:
“Șoarecele a căzut în cursă.”
→ “Fare tuzağa düştü.”
→ “The mouse fell into the trap.” -
Sefer:
“Ultima cursă spre centru este la ora 23:00.”
→ “Şehir merkezine son sefer saat 23:00’te.”
→ “The last run to the city center is at 11:00 PM.” -
Mecazi:
“Viața nu este o cursă, ci o călătorie.”
→ “Hayat bir yarış değil, bir yolculuktur.”
→ “Life is not a race, but a journey.” -
Karışık Anlam:
“Poliția a pus o cursă hoților.”
→ “Polis, hırsızlar için bir tuzak kurdu.” (Burada “tuzak” anlamında)
→ “The police set a trap for the thieves.”