fapt

« Back to Glossary Index

fapt

Anlamı:

  1. olgu, gerçek

  2. eylem, fiil
    English Meaning:

  3. fact

  4. deed, act

Kelime Türü / Part of Speech:
İsim (Nötr) / Noun (Neuter)

Seviyesi / Level: B1 (Orta seviye / Intermediate)

AÇIKLAMA / EXPLANATION

Fapt, hem somut gerçekleri hem de yapılan eylemleri ifade eden çok anlamlı bir isimdir. Resmi ve günlük kullanımda yaygındır.
Fapt is a polysemous noun expressing both concrete facts and performed actions. It’s common in both formal and casual contexts.


TEMEL KULLANIMLAR / KEY USAGES

1. Olgu/Gerçek Anlamı (Fact)

  • Acesta este un fapt științific.”
    (“Bu bilimsel bir olgudur.” / “This is a scientific fact.”)

  • Nu poți nega faptele.”
    (“Gerçekleri inkar edemezsin.” / “You can’t deny the facts.”)

2. Eylem/Fiil Anlamı (Deed)

  • “Faptul acesta l-a rănit.”
    (“Bu eylem onu incitti.” / “This act hurt him.”)

  • “Fapte bune”
    (“İyi ameller” / “Good deeds”)


GRAMER BİLGİSİ / GRAMMAR NOTES

  • Çoğul Formu: fapte (olgular/facts)

  • Belirli Tanımlık: faptul (olgu/the fact)

Önemli İfadeler:

  • de fapt → aslında (in fact)

  • fapt divers → günlük olay (news item)

  • fapt împrejurațional → çevresel faktör (circumstantial fact)

  • fapt consumat → olup bitmiş iş (fait accompli)


TELAFFUZ / PRONUNCIATION

fapt → /fapt/

  • “fa” → “fa” (Türkçe “fa” gibi)

  • “pt” → “pt” (sessiz harfler, “p” ve “t” ayrı telaffuz edilir)


DİKKAT / WARNING

  1. Fapt ile realitate (gerçeklik) arasındaki fark:

    • Fapt → tekil olay/veri

    • Realitate → genel gerçeklik

  2. Hukuki bağlamda “faptă” (suç fiili) ile karıştırılmamalıdır.

Not: Analiz ve tartışmalarda kritik öneme sahip bir kelimedir.
Note: A crucial word in analysis and discussions.

Ek Bilgi:

  • “Faptic” → dokunsal (haptic)

  • “Faptograf” → olay kayıt cihazı (factographer)

  • “Faptologie” → olgubilim (factology)

Örnek Cümle (Bilimsel):
“Faptul că Pământul este rotund este dovedit.”
(“Dünyanın yuvarlak olduğu olgusu kanıtlanmıştır.”)

Örnek Cümle (Günlük):
“De fapt, am uitat -ți spun.”
(“Aslında sana söylemeyi unuttum.”)

Örnek Cümle (Hukuk):
“Faptul constitutiv al infracțiunii.”
(“Suçun kurucu unsuru.”)

« Back to Glossary Index